Merhaba sevgili varlıklar,
Biliyoruz bazen kendinizi çok yalnız hissediyorsunuz. Fakat bu doğru değil. Rehberlerinizi özellikle seçtiğiniz yaşam planına eşlik etmesi için sizler atadınız. Böylece size her fırsatta yalnız olmadığınızı hatırlatsınlar diye. Yardım için sorduğunuz her zaman size bir şekilde yol gösterirler.
Kalbinizin arzusu ile zihninizin arzusu çatıştığında yalnız hissedersiniz. Kalbinizin arzusu ile zihninizin arzusu hizalandığında ise yaşamınızda uyum ve bütünlük hissedersiniz. Kalbinizin arzusu, ruhunuzun ihtiyacına uyumlu ortaya çıkar ve yaşamınızda durdurulamaz bir yol açıcıdır. İçsel heyecan, mutluluk, denge, huzur ve neşe titreşimleriyle onları algılarsınız. Zihnin arzusu gelip geçicidir. Çoğunlukla sahip olma hırsıyla ortaya çıkar. Zorundalık, mecburiyet, sınırlı olan bakış açılarının duygusal bedeninizde yoğunlaşmasıyla hissedilir. Bazen kıskançlık, eksiklik, yalnızlık gibi negatif duygu kalıpları şeklinde algılanır ve bu duyguların üstesinden gelme yolu olarak bu arzuları yerine getirmek zorundaymışsınız gibi hissedersiniz.
Bu iki titreşim ve iki ayrı enerji akışı arasındaki farkı unuttunuz, çünkü size içsel heyecanı izlemek değil, gelip geçici hevesleri izlemek öğretildi. Bunları yerine getirmek toplumsal bakış açısının gözünde büyütüldü. Birilerini alt etmek, başkasına üstün gelmek başarı sayıldı. Oysa ki asıl başarı her anınızı içsel heyecanınızı izleyerek yaşamaktır; kendi doğal titreşiminizi onurlandırmaktır.
Bu yüzden bu kendini yeniden keşif döneminde, bu dönüşüm ve geçiş çağında, en çok zorlandığınız alan ‘Ben gerçekten ne istiyorum?’, ‘Bu benim ruhumun arzusu ve ihtiyacı mı, yoksa toplumsal bakış açısına ve normlarına uymaya, onun isteklerini yerine getirmeye mi çalışıyorum?’ alanıdır.
Toplumsal bakış açıları sürekli değişiyor. Ondaki değişimi sağlayan şey, herbirinizdeki değişim ve öz farkındalığınızda genişlemekle mümkün. Bu yoldaki yaşama katkınız çok büyük. Bununla birlikte, size hatırlatmak isteriz: Sizin dönüşümünüz toplumsal bilincin dönüşümüne bağlı değildir! Değişmek, dönüşmek, ilerlemek, daha yüksek bilinçliliğe geçmek için toplumu beklemeniz gerekmez. Eğer kendinizdeki değişimi görmek için, aynadaki görüntünün değişmesini beklerseniz sonsuza kadar beklersiniz. Aynadaki görüntünün değişmesi için, size daha sevimli ve yakın görünmesi için siz gülümseyin. Yaşamınızdaki yansımalar da böylece değişecektir.
Yaşamın koşulsuzca sevdiğini ve sunduğunu lütfen hatırlayın. Sizi koşulsuzca destekler. Bu onun mucizesidir. Bu sizin mucizenizdir. Değerli olduğunuzu kabul edin. Yaşamla savaşmaktan vazgeçin, ona değersiz olduğunuzu ispatlamaya çalışmaktan vazgeçin. Değerli olduğunuz için varsınız. Varoluş kusursuz işler. Değerli oluşunuzu benimseyin, onu kucaklayın. Böylece yaşamın desteğini daha çok hissedersiniz.
Sizi sevgiyle kucaklıyoruz.
Rehberlerimden Mesajlar
25 Şubat 2020
Kanallık eden, Çiğdem Uysal